6 Temmuz 2015 Pazartesi

Türkiye'de Orman ve Orman Ürünleri Sanayisinin Durumu

orman urunleriTürkiye'deki orman alanları gerek nitelik, gerekse de nicelik olarak günden güne azalmaktadır. Halen yaklaşık 20.7 milyon hektar orman alanımız bulunmakta olup, bu alan ülke genelinin % 25.9'unu içermektedir. Ancak, söz konusu orman alanlarının yalnızca 8.0 milyon hektarı verimli ormanlar olarak nitelendirilebilir, Geriye kalan 12.7 milyon hektar orman alanı ise bozuk veya tamamen verimsiz alanlardan oluşmaktadır.
Ülkemizde ormanların ve ormancılık faaliyetlerinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Değişen yaşam düzeyi ve artan nüfusa paralel olarak talep de hızla artmakta ve çeşitlenmektedir. Ülke hayatında çok önemli yeri olan ormanların korunması, geliştirilmesi ve bu kaynaktan yararlanılması için yapılacak olan planlı çalışmalar önem arz etmektedir.
Ülkemizde ormanların giderek azalması ve buna karşılık hammadde olarak odun kullanan endüstri kuruluşlarının sayısının hızla artması bu endüstri kuruluşlarının eksik kapasite ile çalışmalarına yol açmaktadır. Ülkemiz orman varlığı ile bu varlığın verim gücü yeterince incelenmeden, odun hammaddesi kullanan yeni endüstri kuruluşlarının işletmeye açılması kaynak israfına neden olduğu gibi, hammadde maliyetlerini de arttırmaktadır. Bu sebeple, ülkemiz orman varlığının bilinmesi, bu varlığın yıllık ortalama cari artımı ile verim gücünün ortaya konmasının ve orman ürünleri işleyen endüstri kuruluşlarının ve dolayısıyla da toplumun odun hammaddesi gereksiniminin karşılanabilmesi için birtakım tedbirlerin alınması, kısıtlı olan odun hammaddesinden en verimli bir şekilde faydalanılabilmesi için birtakım önlemlerin alınması yararlı olacaktır.
Orman Ürünleri Sanayii, yuvarlak odunların bünyesini bozmadan işleyen ve dayanıklılığım arttıran, yuvarlak odunları ince levhalar halinde biçmek, kesmek, soymak ve yongalamak suretiyle materyal sağlayan, bunları birleştirerek odunun çalışmasını azaltan, odunun yapışım mekanik, fiziksel ve kimyasal yolla değiştiren, işlenmiş materyali kullanarak çeşitli eşya yapan, yan ürünleri işleyen fabrika ya da tesislerden oluşmaktadır.
Türkiye'de Orman Ürünleri Sanayii 19. yy. sonlarına kadar sadece bıçkı sanayii görünümünde, su ve el hızarları şeklinde kalmış ve çok yavaş bir gelişme göstermiştir.
Ülkemizde 1963'te planlı dönemin başlamasıyla birlikte Orman Ürünleri Sanayiinde hızlı bir gelişme başlamış, tüm teknolojiler yurdumuza getirilmiş ve bu sanayi kolu ülkemiz şartlarına göre büyük oranda ilerleme kaydetmiştir. İkinci Beş Yıllık Planda Orman Ürünleri Sanayii, İmalat sanayii içinde bağımsız bir alt sektör olarak yer almıştır. Orman ürünleri üretiminde yıllık ortalama artış, Birinci ve İkinci Beş Yıllık Planda. % 6.5 ve % 8.2 olan hedefler % 8.2 ve % 8.3 olarak gerçekleşmiştir.
Üçüncü Beş Yıllık Planda, ileri seviyede mamul üreten entegre tesislerin kurulmasına. yer verilmiş, ancak % 8.3 olan artış hedefi % 7.5 olarak gerçekleşmiştir.
Dördüncü Beş Yıllık Planda ise hedef artık, orman ürünleri üretiminin artması ve ihracatın özendirilmesi şeklinde olmuştur.
Daha sonraki dönemlerde, yeni yatırımlardan çok, mevcutların ıslah edilerek verimliliklerinin arttırılması ilkesi benimsenmiştir. Altıncı Beş Yıllık Planda sektör girdi maliyetlerinin düşürülmesi için ithalatın arttırılması teşvik edilerek, standardizasyon ve standart uygulama eksikliklerinin giderilmesi, kalitenin iyileştirilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi hedef alınmıştır.
Orman Ürünleri Sanayii, irili ufaklı binlerce işletmeden oluşan İmalat Sanayiinin alt sektörüdür. Bu alt sektör, odun hammaddesini işlenmiş, yan işlenmiş ve işlenmemiş halde temel girdi olarak kullanmaktadır. Bu temel girdinin tüm girdiler içindeki payı; Kereste-Parke Sanayiinde % 75, Mobilya Sanayiinde % 76, Ambalaj Sanayiinde % 83, Levha Sanayiinde % 84 olmaktadır.

Yapılan incelemelere göre, kurulu bulunan Orman Ürünleri Sanayii işletmelerinin sayıca %81.9'unu, hammadde odun işleme gücünün de % 70.6'sını oluşturan Kereste Sanayiinde , kurulu gücün ancak % 29.9'u kullanılabilmektedir. Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türkiye'de, başta kereste Sanayii olmak üzere Orman Ürünleri Sanayii işletmelerinin hammadde odun gereksinimlerinin giderek büyüyen bir kısmı ülke ormanlarının olağan verim gücü ile karşılanamayacaktır. Bu durumun, Türkiye'de kurulu bulunan Orman Ürünleri Sanayiinin gelişimi yönünden ne kadar önemli bir kısıtlayıcı olduğu ortadadır.
Toplumlardaki sosyal ve ekonomik değişiklikler orman sanayisi ürünlerine olan talebi giderek arttırmaktadır. Dış piyasada rekabet şansım yakalayabilme, iç piyasada da tüketiciyi koruma ve ürünün kalitesinin arttırılabilmesi için gelişen teknolojilerin takip edilmesi ve tüketici ihtiyaçlarının doğru bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir.
Ülkemizde mevcut olan 20.7 milyon hektar ormanlık alan göz önüne alındığında, Orman Ürünleri Sanayiinin potansiyel gücü oranında gelişmediği görülecektir.

Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na tam üyeliği söz konusu olduğundan, Orman Ürünleri Sanayiinin alt kesiminde olanaklarının elverdiğince, hatta topluluk üyesi ülkelere ihracat olanaklarının arttırılması amacıyla geliştirilmesi gereği gündeme gelmiştir. Bu gelişmeler nedeniyle, Orman Ürünleri Sanayiinin potansiyel gücü oranında gelişmesini engelleyen olumsuzlukların belirlenmesi, sonra da çözümlenmesine yönelik önerilerin geliştirilmesi yarar sağlayacaktır.
Orman Ürünleri Sanayii işletmelerinin karlı ve verimli bir şekilde çalışmaları, optimum kapasitelerde kurulmaları ve tüm üretim fonksiyonlarının örgütlenmesiyle mümkün olacaktır. Ayrıca fiyat ve kalite konusunda uluslararası rekabet gücünün sağlanması için yeni teknolojilerin kullanılması gerekmektedir. İhtiyaç duyulan kalifiye işgücünün yetiştirilmesi de ileri teknolojinin bir gereği olup, bu konudaki çalışmalara öncelik verilmelidir. İşletme verimliliği ve mamul kalitesinin arttırılması için işçi ve teknik elemanlar teknolojik gelişmelere paralel olarak meslek içi eğitime tabi tutulmalıdır.
Orman Ürünleri Sanayiinin geliştirilmesi amacıyla, 1960’lı yıllardan 1980'li yıllara kadar çeşitli teşvik politikaları (vergi iadesi, özel fondan iade, ucuz kredilendirme, yatırım indirimi, vb.) uygulanmıştır. Ancak bu uygulamalar sırasında, optimal teknoloji, ölçek ve kuruluş yeri seçimi için gerekli düzenlemeler yapılmamış, bu nedenle sanayi sayısal olarak hızla, ancak teknoloji, ölçek ve kuruluş yeri yönünden rasgele büyümüştür.
Ülkemizde Orman İşletmelerinde üretilip pazarlanan hammadde odunun sanayinin gereksinme duyduğu boyut, miktar, kalite ve zamanda sağlanamaması önemli sorunlara neden olmaktadır. Hammadde odunun sağlanmasıyla ilgili bu olumsuzluklar işletmenin diğer fonksiyonlarına da yansımakta ve kaynakların verimli kullanımı mümkün olamamaktadır.

Orman Ürünleri Sanayimdeki hızlı gelişim diğer sanayi kollarında olduğu gibi birtakım sorunları da beraberinde getirmiştir. Hammadde tedarikinde, zamanlama, standart, nitelik, fiyat, miktar gibi hususlar çözümleri öncelik arz eden sorunlar olmaktadır. Orman Ürünleri Sanayiindeki teşvikler daha çok üretim artışına yönelik olarak geliştirilmiştir. Halbuki teşviklerin, kaynakların verimli kullanılmasını sağlayıcı biçimde kullanılması gerekmektedir

0 yorum:

Yorum Gönder