This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

OSB etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
OSB etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ağustos 2015 Çarşamba

OSB Levha Nedir ve Özellikleri Nelerdir?

OSB Levha Nedir ve Özellikleri NelerdirTeknoloji; doğa kaynaklarını kullanırken hammaddenin bol veya az bulunuşuna göre biçimlendirilmiştir. Bunun sonucu zaman içerisinde hammaddelerden ekonomik ve rasyonel kullanma yöntemleri geliştirilerek en iyi şekilde yararlanma yoluna gidilmiştir. Ormandan çok yönlü yararlanmanın gerçekleştiği günümüzde, sadece odundan yaklaşık on bin farklı ürün elde edilebilmektedir. Bu kadar geniş kullanım yeri bulabilen odun tüketimi ve dünya nüfus artışı ile orman varlığının çeşitli sebeplerle hızla azaldığı göz önüne alındığında; hammadde olarak odunun değeri sürekli artacağı söylenebilir.

Bu nedenle odun; en ekonomik ve rasyonel şekilde değerlendirilmek zorundadır. Ayrıca, masif odunda doğal olarak bazı kusurlar bulunmaktadır. Örneğin; budak eğilme direncini azaltıcı bir etki yapmaktadır. Bu nedenle masif olarak değerlendirilmesi yanında yonga, lif ve tabakalı ağaç malzeme üretim yöntemleri geliştirilerek daha az kusurlu malzeme üretilirken endüstri artıklan da değerlendirilmektedir.
Odun anizotropik yapısı nedeniyle üç farklı yönde değişik özellikler gösterir. Hammadde odunun değişik yöntemlerle levha haline getirilmesiyle odun kusurları olabildiğince iyileştirilmekte ve daha izotrop homojen malzemeler üretilebilmektedir. Bu nedenle homojen malzeme üretmek son yarım yüzyıldaki gelişmelerin belirgin karakteristiği olmuştur.
1940’lı yıllarda yonga levhanın endüstriyel olarak üretimine başlanılmıştır. Giderek azalmakta olan orman varlığına olan talebi azaltmak, artıklar ve düşük değerli odunlardan kaliteli ve ekonomik malzeme üretmek, odun esaslı levhaların geliştirilmesinde başlıca düşünce kaynağı olmuştur. Üretilen levhalar geniş yüzeyli, odunda doğal bulunan kusurlardan kısmen arınmış, izotrop ve homojen özelliklere sahiptir,
1700’lü yıllara dayanan kontrplak ve kontrtabla endüstrisinde üretilen levhaların fiziksel ve mekanik özellikleri masif oduna oranla oldukça iyi olmasına karşın, bu levhaların üretimi için gerekli hammaddede aranan özellikler de oldukça yüksektir. Bu endüstrinin hammaddesini oluşturan soymalık yuvarlak odunlar hem çok pahalı, hem de üretim süresi 200-250 yıl gibi uzun zaman aldığından bulunması her geçen gün zorlaşmaktadır. Bu bakımdan, kontrplak ve kontrtablanın yerini tutacak daha ekonomik yeni bir malzeme üretimi için yakın geçmişte oldukça yoğun çalışmalar yapılmıştır.
Bu amaçla geliştirilmiş olan, OSB levhaları giderek önemi artacağı anlaşılan yeni bir levha türüdür. Bu yeni levha türünün üretimiyle, 60 yıllık bir geçmişi olmasına karşın, çok hızlı bir gelişme göstermiş olan yonga levha endüstrisi ileriki yıllarda da rekabet gücünü koruyabilecektir.
Soyma yöntemiyle kaplama üretiminde küçük çaplı ve düşük değerli odunlar %50 randımanla değerlendirilirken, yönlendirilmiş levha (OSB) üretiminde değerlendirme oram %85’dir. Yönlendirilmiş yongalı levhanın en önemli faydası kullanım yerine göre arzu edilen dirençte üretilebilmesi, doğal oduna göre daha stabil olması, çatlak, budak gibi odun kusurlarım bulundurmamasıdır.
Odun esaslı levhalar, %80-90 gibi büyük oranda odun yongası içermektedir. Herhangi bir koruyucu işleme tabi tutulduktan sonra veya koruyucu işleme tabi tutulmadan kullanılan yongalar rutubet, mantar, böcek ve yangına gibi çeşitli biyotik ve abiyotik zararlıların tahribatına maruz kalabilmektedir. Bunun sonucu olarak, mamul malzemenin kullanım yerinde boyut değişimleri, renklenmeler, çürümeler ve dolayısı ile direnç kayıpları meydana gelmektedir. Oysa levha üretiminde amaç, ağaç malzemenin fiziksel ve mekanik özelliklerinin yanı sıra biyolojik ve kimyasal özelliklerinin iyileştirilmesi veya en azından bunların korunmasıdır. Bunun için en etkin çözüm ise; odun esaslı levhaların üretimi esnasında koruyucu kimyasal maddeler ile muamele edilmesidir.
Günümüzde kullanım alanı ve paralelinde üretim miktarı artan OSB, kullanım ömrünün daha uzun olması açısından çoğunlukla fungusit, insektisit ve yanmayı geciktirici özelliklere sahip borlu bileşiklerle modifiye edilmektedir.
Odun esaslı levha üretimini sınırlandıran iki önemli faktör vardır. Bunlardan birincisi odun, İkincisi de yapıştırıcı maddedir. Sektörün hammadde sıkıntısını çözmek amacıyla kavak ve pavlonya gibi hızlı gelişen ağaç türleri üzerinde çalışmalar yoğunlaşmaktadır.
Odun yapıştırıcılarını, fenol ve amino plastikler oluşturmaktadır. Bu grubun öncülüğünü yapan fenol formaldehit geçen yüzyılın başlarında geliştirilmiş ve sonrasında ilk sentetik polimer olarak üretilmiştir. Fenol formaldehit, uzun ömürlü ve suya dayanıklılığının iyi olması bakımından dış mekânlarda kullanım için en uygun tutkal olarak ağaç sanayindeki yerini almıştır. Fenolik esaslı tutkallar, petrol türevi olması nedeniyle oldukça pahalıdır. Dünyada levha ürün maliyetini azaltmak için alternatif bağlayıcı arayışı devam etmektedir.

Son yıllarda yapılan çalışmalar fenol ve üre formaldehit tutkallarına alternatif düşük maliyetli bağlayıcılar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Öte yandan kağıt fabrikalarında atık olarak oluşan siyah çözeltiden çökeltilerek elde edilen kraft ligninin, bağlayıcılık özelliğinden yararlanılarak alternatif tutkal üretilebileceği bilinmektedir. Kimyasal yapısının fenol ile benzemesinden dolayı lignin, fenolün yerine kullanılabilmektedir. Kağıt hamuru atık sularının ihtiva ettiği lignin yapıştırıcı madde olarak iki şekilde değerlendirilir. Bunlardan birincisi lignin molekülünü çeşitli yöntemlerle parçalayarak küçük moleküllü yeni maddeler elde edilmesi, İkincisi ise atık çözelti içerisindeki ligninin yapışım değiştirmeden mevcut özelliklerinden yararlanılmasıdır

A.DÖNMEZ

12 Haziran 2015 Cuma

Kontraplak Nedir, Üretim miktarı ne kadardır

kontraplakOdun kökenli levha endüstrisinde en ehemmiyetli ürünler kategorisinde bulunan kontrplak, pek çok değişik kullanım alanı ile hayatımızda yer almaktadır. Kontrplağın değerlendirildiği alanlar; ülkelerin ekonomik ve sosyo-kültürel yapısına, geleneklerine göre ülkeden ülkeye değişiklik gösterebilmektedir. Avrupa’ da kontrplak üretiminde en büyük oran 15 büyük fabrika ve %34’lük oran ile Finlandiya’ya aittir. 2004 senesinde kontrplak üretimi %4 artarak 1.35 milyon m3 ’ e ulaşmış ve üretilen levhaların %90’ı ihraç edilmiştir. Bu ürünler; taşıma endüstrisi, özel kaplamalar ve yapı endüstrisinde kullanılmaktadır.

Ülkemizde kontrplak üretiminde iğne yapraklı ağaç kullanımı yaygın değildir. Buna karşın pek çok ülkede, özellikle Amerika, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda ve Kanada’da oldukça yaygındır. Bu sebeple yerli türlerimizden üretilecek kontrplakların fiziksel ve mekaniksel niteliklerinin belirlenmesine ve deprem açısından bu verilerin analizine yönelik bir araştırma gerekmektedir. Örneğin APA (American Plywood Association) İğne yapraklı ağaçlar ve YA türlerini sınıflandırmalara tabi tutarak, her bir sınıf ağaç çeşidi için lüzumlu kontrplak üretim kalınlıkları, tabaka sayıları ve bazı direnç değerlerinin bulunduğu tablolar düzenlenmiştir.

APA’nın düzenlemiş olduğu tablolarda Kuzey Amerika’da görülen ağaç türleri için veriler mevcut olup, benzer arazi yapısına sahip yerlerde yetişen ağaç türlerinin benzer özellikler gösterebileceği vurgulanmıştır. Ancak; coğrafik orjininin, yetişme yerinin ve yetiştiği yörenin iklim koşullarının ağacın teknolojik özelliklerini etkilediği, aynı tür ağacın farklı bölgelerde yetişen bireyleri arasında dahi kimyasal ve teknolojik nitelikler açısından farklılıklar olduğu çeşitli çalışmalarla ortaya konulmuştur. Ayrıca üretilen kontrplakların kullanılacakları yapının bulunduğu yere ait iklim koşulları da zaman geçtikçe ahşap elemanın direnç özelliklerini etkileyecektir.

Farklı ülkelerde doğal olarak farklı iklim koşullarına sahip bölgelerde yapılmış bu tür araştırmaların ülkemiz ile benzer sonuçlar vermesi beklenemez. Bu sebeple yerli iğne yapraklı ağaç türlerimiz ile gerçekleştirilecek bu çalışma sonucunda ülkemiz için de APA’nın hazırlamış olduğu gibi bir veri tablosu elde edilecektir.

Dünya genelinde en fazla kontrplak üreten ülkelerden bir diğeri ise ABD olup, üretimin %90’ı İğne Yapraklı Ağaçlar’dan elde edilmekte ve üretilen levhaların büyük bir kısmı bina yapımında kullanılmaktadır. Bu levhaların bina yapımında kullanılmasının başlıca nedeni, kontrplak ile binaların perde duvarlarının kaplanarak güçlendirilmesi ve böylelikle yapıların maruz kalabileceği deprem ve rüzgar yükü gibi yüklenmelere karşı dayanımını artırmaktır.

Bu nedenle özellikle deprem ülkeleri için, ahşap yapı ve bu tür yapılarda kullanılan kontrplak, OSB, kereste gibi ahşap kökenli ürünler veya diğer yapı materyallerinin özellikleri ve kullanım imkanlarının incelenmesinin üzerinde durulması gereken önemli konulardan biri olduğu düşünülmektedir.