This is default featured slide 1 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 2 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 3 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

13 Mayıs 2015 Çarşamba

Kullanılmakta olan Ahşaplar nasıl korunmalıdır

Kullanım sırasında ahşap malzemede çeşitli olumsuzluklar oluşabilmektedir. Ahşap kullanımında malzemeyi etkileyen olumsuz faktörlerin başında rutubet gelmektedir. Ahşabın rutubet miktarı, dış cephe kaplaması ve doğramalarda yağışlar nedeniyle, iç mekanda kullanılan ahşap elemanlarda ise akan çatı, hatalı su tesisatı ve yoğunlaşma gibi nedenlerle çürüme için uygun ortam yaratmaktadır. Bina içinde, sulu mekanlarda veya bu mekanlarla bağlantılı yerlerdeki ahşap elemanlara dikkat edilmemesi ve ahşabın kuru tutulmaması çürümeyi hızlandırmaktadır.
Ahşabın çürümesi önemli bir sorundur. Rutubet ve mantarlar ahşabın çürümesine neden olmaktadırlar. Zehirli mantarlar ahşabı çürütürken, zararsız olarak nitelenen zehirsiz küf mantarları ise; ahşabın görünümünü ve rengini bozmaktadır.
Çürüyen kısımlarda renk değişimleri olmakta ve ahşabın parlaklığı kaybolmaktadır. Çürüme ile birlikte ahşabın sertliği ve dinamik eğilme direnci azalmaktadır.
Ahşabın çürüyüp çürümediğini anlamak için, çivi veya tornavida gibi sivri bir cismin ahşaba batırılması yeterlidir. Sivri cisim kaldırıldığında kopan parçalar uzun kıymıklı ise ahşabın sağlam, kıymıklar çok kısa ise ahşabın çürümeye başlamış olduğu anlaşılmaktadır.
Böcek ve kurtlar da ahşap için oldukça tehlikeli sayılabilecek zararlılardır. Bu tür zararlılar ahşap içinde kanallar açarak, ahşabın kesitinin zayıflamasına neden olmaktadırlar.
Güneş, yağışlar ve rüzgar gibi dış etkenler, ahşaba çeşitli şekillerde zarar vermektedirler. Yağışlar ve şiddetli rüzgarlar, ahşabın yüzeyinin yavaş yavaş aşınmasına; güneş ise renk kaybına yol açabilmektedir.
Bunların yanısıra, yangın etkisi de; ahşabı olumsuz yönde etkileyen faktörlerden biri olmaktadır.
Kullanım aşamasında oluşan tüm bu olumsuzluklara karşı alınacak önlemler ise; koruma, kontrol ve onanmı sağlamaktır. Ahşabı korumak için; yağlı boya, pinotex, vernik ve özel koruyucularla yapılan boyama yöntemleri uygulanmaktadır.
a) Yağlı Boya:
Günümüzde ahşabın korunması için en çok uygulanan işlem, ahşabın yağlı boya ile boyanmasıdır. Ahşaba uygulanan yağlı boyalar; mat, yarı mat ve parlak olmak üzere üç çeşittir ve istenen her renkte üretilmektedirler.
Yağlı boyanın ahşap malzeme yüzeyine uygulanma aşamaları sıralanacak olursa: Öncelikle, ahşap yüzeyin kuru ve temiz olmasına dikkat edilmelidir. Yapılan ilk işlem; ahşabın daha iyi korunması ve yağlı boyanın daha rahat uygulanabilmesi için yüzeyin “astar boya” adı verilen malzemeyle boyanmasıdır. Uygulamada kullanılan yağlı boyanın cinsine göre, çabuk kuruyan (selülozik) veya daha geç kuruyan (sentetik) astar boya kullanılmaktadır.
Eğer ahşap yüzey pürüzlü ise, astar boya üzerine macun sürülmekte ve yüzey zımparalanarak düzgün bir satıh elde edilmelidir. Daha sonra yağlı boya; fırça, rulo ve boyama tabancaları ile yüzeye uygulanmaktadır.
Yağlı boya tabakasının ahşap elemanları koruyabilmesi için, ahşap yüzeye düzgün ve boşluksuz olarak uygulanması gerekmektedir. Yağlı boya, ağacın deliklerini kapatmakta ve iyi bir koruma sağlamaktadır. Aynı zamanda rutubetin girmesini engel olduğundan, ahşabın deforme olmasını önemli miktarda azaltmaktadır. Ancak, yağlı boyanın dikkat edilmeden uygulanması, olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir Zaman içinde yağlı boya yer yer dökülüp boşluklar oluştuğunda, bu boşluklardan rutubet ve mantar sporlarının girmesi mümkündür. Bunu önlemek için, yağlı boya ile yapılan bakımın, belirli periyodlarla tekrar edilmesi gerekmektedir.
b) Pirıotex:
Ahşabı türlü olumsuzluklara karşı koruyan malzemelerden biri de pinotextir. İstenen her renkte olabildiği gibi, saydam olanları da mevcuttur.
Pinotex ahşabı özellikle böcek ve kurtlara karşı korumakta; bu tür zararlılara karşı zehirli maddeler içermektedir.
Pinotex’in ahşap malzeme yüzeyine uygulanma aşamaları sıralanırsa: Ahşabın kuru ve temiz olduğundan emin olunduktan sonra pinotex, ahşap yüzey üzerine fırça ile sürülmektedir. Daha sonra pinotex tabakası üzerine “dolgu” adı verilen sıvı ve saydam olan bir boya maddesi sürülmektedir. Dolgu maddesinin görevi; yüzeyi düzleştirip, gözenekleri kapatmaktır. Ahşap yüzeyin daha parlak olması isteniyorsa; pinotex ve dolgu malzemesi üzerine vernik sürülmektedir.
c) Vernik:
Genellikle, pinotexle boyama işleminden sonra uygulanan vernik, ahşaba sadece parlaklık vermek amacıyla kullanılmaktadır. Saydam bir malzeme olan vernik, sentetik ve selülozik esaslı olmak üzere iki çeşittir. Verniğin, parlaklık verme dışında hiçbir koruyucu etkisi yoktur. Bunun için; hiçbir koruma uygulanmamış dış ahşap elemanlarda tek başına kullanılmamalıdır. Ancak, iç mekanlarda ahşabın doğal görünümünü koruduğu için tercih edilebilmektedir.
d) Özel Koruyucu Boyalar:
Günümüzde ahşabın hem su emmesini engelleyen, hem de nefes almasını sağlayan özel koruyucu boyalar geliştirilmiştir. Üretilen bu özel boyalar, ahşabı sadece boyamakla kalmayıp, çürümesini önlemekte, aynı zamanda güçlendirip korumaktadırlar. Solvent bazlı veya su bazlı olan bu boyaların örtücü özelliğe sahip olanlarının yanı sıra, yarı şeffaf olanları da vardır. Ahşap malzemeyi renklendirmek amacıyla da kullanılan bu boyaların, piyasada pek çok rengi mevcuttur. Astar, dolgu, vernik gerektirmeyen ve yüzeye 2-3 kat olarak sürülen bu boyaların, parlak ve mat türleri bulunmaktadır. Bu özel boyalar, su geçirmemekle beraber, aynı zamanda da ahşabın içindeki suyun buharlaşmasına engel olmamaktadırlar. Ahşap yüzeye, fırça, daldırma veya tabancayla uygulanan değişik türleri bulunmaktadır. Bu özel koruyucu maddeler kullanılmadan önce, ahşap malzemenin kuru olmasına dikkat edilmelidir. Çünkü, bu örtü ahşabın kurumasına engel olmaktadır. Aynı zamanda, bu maddeler sürülmeden önce, ahşap elemanın bünyesine mantar sporlarım almamış olması gerekmektedir. Ahşap içinde mantar sporları varsa, boya örtüsü ahşabı korumamakta, aksine kötü etki yaratmaktadır.
Kullanım aşaması sırasında karşılaşılan tehlikelerden biri de yangındır. Yangına karşı kesin güvenlik istenen durumlarda, ahşabın alev almasını engelleyen çeşitli özel boyalar kullanılmaktadır.
Sonuç olarak; tüm bu uygulamalar yapılsa da, koruma sonrasında ahşap, uygulanan koruma işlemine göre, gerekirse tekrar bakım isteyebilmektedir. Bu bakım sırasında işçiliğin kalitesi de önemli bir rol oynamaktadır.
Yapımdan sonra binalar, düzenli olarak kontrol edilir ve bozulan kısımlar anında onanlırsa, bakım masrafları da en az düzeyde olacaktır. Ahşap yapı elemanlarında kontrol işlemi yılda en az bir defa yapılmalı ve en çok çatı, çatı kenarları, pencere ve kapı doğramaları, merdiven ve merdiven korkuluklarında kullanılan ahşap malzemeye dikkat etmek gerekmektedir.

12 Mayıs 2015 Salı

İşleme aşamasında ağaç kurutulma işlemi

Ahşapta oluşabilecek çürümelere karşı uygulanan koruma işlemleri, henüz kereste haline getirilmemiş tomruklara uygulandığı gibi, ahşap malzemenin yapı elemanı haline gelmesinden sonra da çeşitli yöntemlerle uygulanabilmektedir.
Koruma işlemlerinin ahşap malzemenin yapı elemanı haline gelmeden önce yapılması daha iyi sonuç vermekte, eleman haline getirilen ahşap malzemenin korunması daha zor olmaktadır. Ayrıca ahşaba yapılan korumanın dayanma süresi, değişik koruma metodlarına göre farklılıklar göstermektedir. Ülkemizde konut inşaatında kullanılan keresteye, işlenme aşaması sırasında genellikle herhangi bir koruma uygulanmamaktadır.
İşlenme aşamasında koruyucu malzemeler ahşaba, yüzeysel ve derinlemesine koruma yöntemleri şeklinde uygulanmaktadır.
a) Yüzeysel Koruma:
Bu tür koruma işlemlerinde, nemin geçmesine ve zararlı mikroorganizmaların tutunmasına ve gelişmesine engel olmak için ahşabın yüzü ince bir koruyucu tabaka ile örtülmektedir. Bu amaca ulaşmak için kullanılan maddeler ve yöntemler çeşitlidir:
a.1.) Kyan Metodu: Boşlukları basınçlı hava ile doldurulan ağacı su geçirmez hale getirmek için, ağaca maden kömürü katranı içirilerek yapılan korumadır. Bu yöntemde kuru ahşap, süblimatlı banyolara daldırılmaktadır.
a.2.) Boucherie Metodu: Bu yöntemde, ağaç özsuyunun dışarıya atılması için, kabuklu ağacın uçlarından 1 atmosfer basınçla bazı bakır tuzlarının suları şırınga edilmektedir. Daha sonra, ağacı su geçirmez hale getirmek için, içindeki hava emilerek, ağaç üzerine basınçla bazı kimyasal bileşimler gönderilmektedir.
Böylece ağacın boşlukları doldurulmakta, ağacın özsuyu kısmen de olsa dışarı çıkarılmakta, üzerindeki mantarlar öldürülmekte ve ağaç mantarlara karşı daha dayanıklı bir hale getirilmektedir.
a.3.) Katranlama. Görünüş bakımından kötü görünümün sakıncalı olmadığı yerlerde, ahşap katranlama yoluyla korunmaktadır.
a. 4.) Kavurma. Bu işlemde ahşap malzemenin üzerine alev püskürterek yüzeyi kömürleştirilmektedir.
a.5.) Mıhlama: Su içinde kullanılan ahşap malzemeye dadanan bazı kurtlardan korunmak için yapılmaktadır. İri ve yuvarlak başlı çivilerin yanyana mıhlanmasıyla, bir süre sonra ahşabın yüzeyi bir pas tabakası ile örtülmekte ve ahşap bu pası yüzeyce emmektedir.
a.6.) Reçineleme ve Boyama: Günümüzde ahşabın yüzeysel olarak korunmasında, sıklıkla doğal çam reçinası, selüloz asetat, selüloz aseta bütirat, poli-propilen, vinil, alkit, formaldehit, poliester, epoksi ve silikon gibi plastik reçineler ve çeşitli boyalar kullanılmaktadır.
b) Derinlemesine Koruma:
Ahşap malzemeye derinlemesine uygulanan koruma yöntemine emprenye adı verilmektedir. Emprenye, ahşabın hücrelerine; ahşabı mantar, böcek, termit, deniz kurdu gibi zararlılara karşı koruyan maddelerin emdirilmesi işlemidir. Emprenye, ahşabın ömrünü en az bakımla, en uzun hizmet süresini sağlayacak şekilde uzatmaktadır. Emprenye edilmiş yumuşak ağaçların dayanım süresi en az 30 yıl, sert ağaçların ise en az 60 yıldır. Yapılan çeşitli araştırmalar, ahşapta derinlemesine yapılan korumanın yüzeysel koruyuculara oranla, kalite ve ekonomi açısından çok daha olumlu sonuçlar verdiğini ortaya koymaktadır.
Emprenye işlemi tüm ahşap elemanlara uygulanabilmektedir. Son kullanım aşamasına getirilmiş ahşaplara veya istenen ölçülerdeki kerestelere uygulanan emprenye işleminden maksimum performansın sağlanabilmesi için, emprenyelenmiş kerestenin fazla parçalanmamasına ve çok fazla haşlanmamasına dikkat edilmektedir.
Emprenye işlemi yapılırken, kullanılan ahşabın türü ve kullanılacağı ortamın belirlenmesi gerekmektedir. Hangi ahşap malzemeye, hangi emprenye yönteminin ve emprenye maddesinin uygulanmasının daha uygun olacağı bilindiğinden; en iyi sonuca ulaşmak için, buna dikkat etmek gerekmektedir.
Türk Standartlan Enstitüsü’nün emprenye işlemi ile ilgili bir takım kuralları da mevcuttur. Buna göre; emprenye yapılacak ağacın içindeki rutubet miktannm % 25’den az olması gerekmektedir. Ahşap yangın tehlikesinin bulunduğu yerlerde, yangına karşı koruma sağlayacak olan emprenye maddeleriyle emprenye edilmelidir.
Tutkallanacak ahşap için kullanılacak emprenye maddeleri tutkalın yapışma yeteneğine zarar vermemeli, kimyasal koruma işleminde, izin belgesi olan emprenye maddeleri kullanılmalıdır. Emprenye maddesi ahşaba iyi nüfuz edebilmeli, çeşitli sularla yıkanarak çıkmamalı, ahşap üzerinde kullanılan metallerle korozyon yapmamalıdır.
Ahşap üzerinde mantar,böcek ve yangına karşı koruma aynı anda sağlanmak isteniyorsa, çeşitli özelliklerde bulunan tuzlar birbirlerinin etkilerini bozmamalıdırlar. Emprenye maddeleri ahşabın doğal renk ve özelliklerini değiştirmemeli, kötü kokmamalı, insanlara ve diğer canlılara zehir etkisinde bulunmamalıdır. Emprenye edilmiş ve kurutulmuş malzeme sağlık açısından bir sorun yaratmamakla beraber, yiyeceklerin depolandığı yerlerde kullanılması sakıncalı görülmektedir.
Türkiye’de ilk emprenye tesisi 1915 yılında kurulmuştur. Bugün ülkemizde en az 16 adet emprenye tesisi bulunmaktadır.
Uzun süreli dayanım ve kalıcı etki sağlayan emprenye metodlan, özel olarak kurulmuş emprenye tesislerinde uygulanmaktadır. Günümüzde, özel tesislerde uygulanan ahşap emprenye yöntemleri; vakum- basınç yöntemi, çift vakum yöntemi ve daldırma yöntemidir.
b.l.) Vakum - Basınç Yöntemi. Vakum - basınç yönteminde kullanılan emprenye makinası 6 metre boyunda, 60 cm. genişliğinde ve 60 cm. yüksekliğindedir. bu ölçülere uyan her ahşap elemana, vakum basınç emprenye sistemi uygulanabilmektedir. Emprenye makinesi, emprenye işlemini 75 dakikada tamamlanmakta, bir seferde yaklaşık 2,5 m3 ahşap emprenye edilebilmektedir.
Yapı ahşabının bu yöntem ile emprenyesinde, en yaygın olarak Tanalith-C gibi suda çözünen bakır, krom, arsenik tuzlan kullanılmaktadır. Tanalith, suda çözünen bir madde olduğu halde, karmaşık kimyasal değişimler sonucunda ahşabın bünyesinde sabitleşmekte ve suyla dahi çıkmamaktadır.
Bu yöntemin ahşaba uygulanma aşamaları sıralanacak olursa:
Kurutulmuş ve mümkün olduğu kadar son kullanım boyutlanna getirilmiş ahşap malzeme vakum-basınç silindirine yerleştirilmekte ve vakum uygulanarak, hücrelerin içindeki hava boşaltılmaktadır.
Sistem vakum altında tutularak silindir, gerekli konsantrasyondaki Tanalith-C çözeltisi ile doldurulmaktadır.
Yaklaşık 12 atmosferlik bir hidrolik basınç uygulamasıyla, kimyasal çözeltinin diri odunun tümüne nüfuz etmesi sağlanmaktadır.
Silindir boşaltılmakta ve ikinci bir vakum uygulamasıyla sistem içindeki basınç düşürülmektedir.
Sistem hava atmosferine açıldığında, hücrelerin içindeki düşük basınçtan dolayı yüzeydeki çözelti emilmekte ve ahşap yüzeyin kuru kalması sağlanmaktadır.

 

Çatı elemanları, kiremit tahtaları, subasman seviyesinin altında kullanılan taşıyıcı elemanlar, temel kazıkları, istinat duvarları, veranda ve pergola elemanları için en etkili sonucu veren emprenye yöntemidir. Aynca, çatı kafes sistemleri, cephe kaplamalan, subasman seviyesinin üzerinde kullanılan taşıyıcı elemanlara da uygulanan bir yöntemdir.
Tanalithli ahşabın bitki, hayvan ve insan sağlığına hiçbir zaran bulunmamakta, tekrar bir bakım gerektirmeden uzun yıllar kullanılabilmektedir. Tanalithle emprenye edilen ahşaba istenen boya ve cila malzemesi uygulanabilmektedir. Toprak ve sudaki ahşabın çürümesi, ahşabın tanalith ve vakum - basınç sistemine göre emprenye edilmesiyle önlenebilmektedir.
b.2.) Çift Vakum Yöntemi. Bu yöntemde kullanılan emprenye maddesi Vascol WR’dir. Organik solvent bazlı olan bu madde, ahşap malzemeyi mantarlara, böceklere ve termitlere karşı koruyarak çürümesini önleyen aktif maddeler ve ahşabın çalışmasını azaltan hidrofobik maddeler içermektedir.
Vascol-WR, çift vakum yöntemi ve aşağıdaki işlemler dizisiyle ahşaba uygulanmaktadır. Kullanılan tesisler tam otomatiktir ve kullanılan programa göre, emprenye işlemi ortalama 60-75 dakika sürmektedir:
İşlenmiş ahşap malzeme emprenye kazanı içine konarak, ilk vakum uygulaması ile hücrelerin içindeki hava boşaltılmaktadır.
Vakum altıda kazana Vascol-Wr doldurulmakta ve denetimli bir şekilde atmosfer basıncı ya da düşük basınçta ahşap malzemeye emdirilmektedir.
Daha sonra, emprenye maddesi boşaltılmaktadır. Yüzey bu aşamada ıslaktır.
İkinci bir vakum uygulaması ile yüzeyinin kuruması sağlanan emprenyeli ahşap malzeme, dışarı alınmaktadır.
Pencere, kapı, pancur gibi doğrama elemanlarında, döşeme tahtası, çatı elemanları, cephe kaplamaları, subasman seviyesinin üzerinde kullanılan taşıyıcı elemanlar ve saçaklar için en iyi sonucu verecek emprenye yöntemidir. Veranda ve pergola elemanlarında da uygulanmaktadır.
Çift vakum sistemiyle emprenye edilen ahşap malzeme, doğal rengini ve emprenye öncesi boyutlarını korumaktadır. Bunun sonucunda, ahşap yüzeye yapılabilecek boya tabakasının ömrünü uzamakta ve bakım masraftan azalmaktadır
Vakumlu sistemle emprenye edilen ahşabın kullanım ömrü yaklaşık 60 yıl olarak belirtilmekte, bu sürenin sonunda ahşaba bakım uygulanmaktadır.
Şekil 2.15: Çift vakum emprenye yöntemi uygulama aşamaları.
b.3.) Daldırma Yöntemi: Sabit tesislerde yapılmasının yanı sıra, şantiyede ya da ahşap üretiminin yapıldığı yerlerde de ahşabın korunmasını sağlayan bir yöntemdir. Daldırma yönteminde kullanılan emprenye maddesi İmersol-WR adı verilen, organik solvent bazlı ve TSE belgesine sahip bir emprenye malzemesidir.
Emprenye işlemi öncesinde, ahşap malzemenin tüm kesme, delme gibi işlemlerinin tamamlanmış olması ve ahşap malzemenin son boyutlarına gelmiş olması gerekmektedir. Emprenye işlemine girecek ahşabın rutubet oranının, son kullanım yerinin gerektirdiği rutubette olması gerekmektedir.
Daldırma tankına gerekli miktarda emprenye malzemesi doldurulmaktadır.
Daldırma tankı yaklaşık 3mm’lik saç malzemeden imal edilmektedir. Eni ve yüksekliği 40cm. ölçülerinde, boyu ise kullanılacak en uzun ahşap elemanın boyuna uygun olarak üretilmektedir.
Ahşap malzeme, imersol-WR içine tamamen daldırılarak tesbit edilen süreye göre bekletilmektedir. Daldırma süresi ahşabın yapısına ve kesitine bağlı olarak, 1 ile 15 dakika arasında değişmektedir. Ajışaba emdirilen emprenye maddesi, İm3 ahşap için 15 litrenin altında olmamaktadır.
Emdirme işlemi sonrasında, emprenye edilen malzeme daldırma tankının üzerinde 5 dakika tutularak yüzeydeki ilacın tankın içine süzülmesi sağlanmaktadır. Uygulama sırasında eldiven kullanılmakta ve ortamın havalandırılmasına dikkat edilmektedir.
Bu işlemden sonra ahşap malzeme uygun bir şekilde istiflenerek, kuruması için beklemeye bırakılmaktadır. Kuruma süresi en az 48 saattir. Bu süre ahşabın yapısı, emdirilen miktar ve hava şartlarına göre artabilmektedir.
Pencere, kapı doğramaları, döşeme tahtaları, çatı elemanları, cephe kaplamaları ve subasman seviyesinin üzerinde kullanılan taşıyıcı elemanlar için uygulanabilen emprenye yöntemidir. Ancak bu yöntemin, çam gibi kolay emprenye olabilen, bazı ağaç türlerine uygulanması daha doğrudur. İmersol-WR ile emprenye edilmiş ahşap, doğrudan toprak temasında ya da su içinde kullanılmamaktadır.
Ahşap malzemeye uygulanan tüm bu emprenye yöntemlerinin ahşaba sağladığı faydalar özetlenecek olursa:
Emprenyeli kereste çürümemekte; böcek, kurt, termit, deniz kurtlan ve mantarlar tarafından tahrip edilememektedir. Emprenyeli ahşap çalışmadığı için, üzerindeki boya ve cila tabakası çatlamamakta ve kullanım ömrü uzamaktadır. Emprenyeli kerestenin insan, bitki ve hayvan sağlığına hiçbir olumsuz etkisi yoktur.
Emprenyeli ahşap, metal bağlantı elemanlarında korozyonu engellemekte, istenen yapıştırıcı ile sabitlenebilmektedir. Yüzeyi, temiz, yağsız ve kurudur, istenen her tür boya, vernik ve cila uygulanabilmektedir. Emprenye işleminin yarattığı ek maliyet çok düşük olmakta, kereste fiyatları dikkate alındığında bu ortalama ek maliyet % 15 oranında olmaktadır. Ancak, emprenye işleminin sağladığı faydalar, emprenyesiz ürünlere karşı % 400 gibi bir üstünlük sağlamaktadır

 

Ahşap İskelet yapı sistemi nasıl yapılır

Bu sistem; taşıyıcı ahşap iskelet ve bu iskelet arasındaki boşlukları dolduran dolgu ve kaplama malzemesinden meydana gelmektedir. İskelet kısım yatay ve düşey kuvvetleri karşılayarak binanın ayakta kalması ve şekil değiştirmemesini, dolgu ve kaplama kısmı ise dış tesirlerin iskelete zarar vermemesini, ses ve ısıya karşı yalıtımı sağlamaktadır. Ahşap bir yapı iskeletinde duvar elemanları; taşıyıcı ve ara dikmelerden oluşan düşey kısımlardan ve bunları destekleyen payandalardan oluşan çapraz kısımlardan oluşmaktadır. İskelet yapı, bu elemanların biraraya geliş şekline göre çeşitli şekillerde düzenlenmektedir. Ahşap dikmeler en fazla 100 - 150 cm. ve mümkün olduğunca eşit aralıklarla yerleştirilmektedirler. ahşap iskeletli bir konutu oluşturan taşıyıcı duvar elemanları görülmektedir.
1) Köşe dikmesi 5) Ara bölme dikmesi
2) Ara dikme 6) Köşe payandası
3) Kapı kenar dikmesi 7)Ara payanda
AJFfencere kenar dikmesi 8) Yanlama (destek payandası]

Ahşap iskeletli yapılar inşa sistemine ve birleştirme durumlarına göre; çakma ve geçme iskeletli olarak yapılmaktadır. Geçme iskeletli yapılan binalarda; ahşap malzemenin her birleşime göre değişik geçme şekilleri bulunmaktadır. Dikmelerde yapılan geçmeler payandalarda yapılan geçmelerin detayları ise Şekil 3.5’de verilmektedir.

Ahşap iskelet yapı sisteminde, iskelet bir bütün olarak çalışmakta ve iskelet yükünün temele eşit olarak yayılması sağlanmaktadır. Ahşap iskeletin oluşturulmasında farklı sistemler kullanılmıştır. Bu sistemler arasındaki fark, dikmelerin farklı şekillerde yerleştirilmesinden ileri gelmektedir. Uygulanan sistemlerden birinde, dikmeler 80 - 90 cm.’de bir konup köşeler payandalar ile takviye edilmektedir.
Başka bir sistemde ise dikmeler; köşelere, pencere kenarlarına, iki duvarın kesişme yerlerine gelecek şekilde, 120 - 150 cm. ara ile yerleştirilerek, aralarına dolguyu tesbit etmek veya kaplamayı çakmak amacıyla daha ince dikmeler ilave edilmektedir.
Daha yakın bir geçmişte uygulanan ahşap iskeletli konutlarda, Amerikan iskelet sistemi tercih edilmiştir. Bu yönteme “Balon Çerçeve” veya “Amerikan Sistemi” adı verilmektedir.
Kullanılan Ahşap Elemanlar:
Boyutlar (cm ):
Düşey
Elemanlar
Köşe dikmeleri:
10/10, 10/12, 10/14, 12/12
Ara dikmeler:
10/10, 10/12, 10/14, 12/12
Kapı ve pencere dikmeleri:
10/10, 10/12, 12/12
Dik ve ara bölme dikmeleri:
8/10, 8/12, 10/12
Çapraz
Elemanlar
Köşe ve ara payandaları:
10/10, 10/12, 12/12, 12/14

Bu sistemin uygulanması sırasında dikkate alman esaslar sıralanacak olursa: Dikmeler 40 -50 cm. ara ile yerleştirilerek iki kat yüksekliğince devam etmekte, köşeler mümkün olduğunca çift dikme ile oluşturulmaktadır. Dikmeler arasına oturan veya parçalı payandalar yapılmaktadır. Kaplama, yatay kuvvetleri önlemek amacıyla genellikle çapraz olarak yapılmaktadır.
Ahşap iskeletli sistemlerin cephe kuruluşunda çeşitli yöntemler uygulanmaktadır. Dolgu malzemesi ve taşıyıcı kısım açıkta bırakılacağı gibi, dış yüzey sıva ile de kapatılabilmektedir. Ahşap iskelet sistemli konutlarda sıva olarak genellikle bağdadi sıva adı verilen; 3-5 cm. enindeki çıtaların, 3 cm. aralıklarla karkas arasına yerleştirilerek, ara dikmelere çakılması ve sıvanmasıyla yapılan kaplama tercih edilmektedir. En çok tercih edilen yöntem ise; dış yüzeyin ahşap malzemeyle kaplanmasıdır.

Dolgu malzemesi olarak genellikle kerpiç, tuğla, taş kullanılmaktadır.
Ormanlık bölgelerde ve özellikle Karadeniz Bölgesi’nde taşıyıcı çatkı aralan, yuvarlak ahşap elemanların yatay veya düşey şekillerde kullanılmasıyla doldurulmuştur. Dolgu malzemesinin üzerinin sıvanmadığı veya ahşapla kaplanmadığı durumlarda, iskelet kısma estetik şekillerde verilmektedir, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde uygulanmış ahşap karkas yapım sisteminin örneklerinden biri verilmektedir. Bu sistemde, yatay ve düşey taşıyıcı ahşap elemanlar ile elde edilen çatkı, ahşap ile tekrar küçük gözlere bölünmüş, gözler ise uygun büyüklükte işlenmiş taşlarla doldurulmuştur.

11 Mayıs 2015 Pazartesi

Ağaçların kurutulma işlemi nasıl yapılır

Ağaçlar genel olarak, üç etkene karşı korunmaktadır. Bunlar; kurtlarla böcekler, rutubet ile nem ve güneş ışınlarıdır.
Böcekler ve kurtlar, ağaçların kabuk ve yapraklarım yiyerek ağacın yaşamasını engellemektedirler. Aynca, ahşap içinde kanallar açarak kesitlerin zayıflamasına da neden olmaktadırlar.
Ahşap malzemenin çürümesi için mantarların ve kurtların ahşap üzerinde elverişli hayat şartlarına sahip olmaları gerekmektedir. Ahşabın özsuyu, bu canlılar için besleyici bir madde sayılmaktadır. Bu yüzden, bir ağacı herşeyden önce böceklere ve kurtlara karşı korumak gerekmektedir.
Ahşabın bu tür zararlılara karşı korunabilmesi için, ahşaba zehirli maddeler emdirilmekte veya zehirli boyalarla boyanmaktadır.
Küçük hayvanların ağaca tırmanmalarını engellemek için de, ağacın gövdesinde çok yapışkan maddeler kullanarak, bir kuşak yapılmaktadır. Bir ormandaki zayıf ağaçlar, mantarlara karşı savunmasız kaldıklarında, diğer ağaçlann da zarar görmemesi için kesilmekte ve ormandan dışan alınmaktadırlar.
Kesilen ağaçlar ormanda kurutulacaksa, bu ağaçların kabuklarına ve kesit yerlerine katranlı yağlar veya sodyumlu dinitrophenol sürülmektedir. Ahşabı kurtlara karşı korumak için; çinko klorür, bakır sülfat, çinko tannin, çinko sülfat, sodyum florür gibi maddeler de kullanılmaktadır. Çinko klorür 25 yıl süre ile koruma etkisini göstermektedir.

10 Mayıs 2015 Pazar

Keresteler nasıl korunmalıdır

Ahşabın korunması denince, gerek doğal, gerekse işlenmiş halde bulunan ahşap malzemenin, kullanım yerindeki dayanma süresinin uzatılması ile ilgili tedbirler akla gelmektedir.
Ağaç türüne göre değişiklik göstermekle beraber, koruma için herhangi bir tedbir almadan kullanılan ahşap malzemenin fiziki ve ekonomik ömrü sınırlı kalmaktadır. Özellikle mantarlar, böcekler, dış hava koşullan veya yangınla tahrip olması sonucu, ahşabın kullanım değeri azalmaktadır.
Ülkemizde ahşap malzeme, çoğunlukla herhangi bir koruma önlemi alınmadan, doğal halde kullanılmaktadır. Doğal halde kullanılan malzeme bitkisel ve hayvansal zararlılar tarafından tahrip edilerek kötü ve kullanılmaz bir hale gelmektedir. Böylece, bir yanda endüstriyel bir hammadde olan ahşap ziyan edilmekte, diğer taraftan da, bu tutum yeni bakım ve onarım masraflarını ortaya çıkarmaktadır.
Ahşap malzemenin korunması, üç farklı aşamada gerçekleştirilmektedir. Bunlardan ilki, ahşaba henüz ağaç halinde iken uygulanan koruma, İkincisi işlenme aşamasında ahşabı çeşitli yöntemlerle koruma, diğeri de ahşap malzemeye kullanım aşaması sırasında uygulanan korumadır.

 

9 Mayıs 2015 Cumartesi

Kereste Nasıl Depolanmalıdır

İstenen rutubet derecesinde kurutulan ancak hemen kullanılmayacak olan ahşap elemanlar; böceksiz, kurtsuz ve mantarsız özel alanlarda bulundurulmaktadırlar.
Açık veya kapalı alanlarda depolanan ahşap elemanlar, topraktan nem ve havadan yağış almayacak şekilde yerleştirilmektedirler. Açık havada depolanan kereste istiflerinin üzerleri oluklu saç veya benzer malzemelerle örtülmekte, alt kısımlardan su akıntılarının geçmesi önlenecek şekilde yerleştirilmektedirler.
İstifler toprağa dokunmayacak şekilde ızgara üzerine alınmakta, bulundukları yerlerdeki kabuk döküntüsü, çalı, çırpı, ot gibi organik artıklar temizlenmektedir. Ayrıca, kereste yığınlarının altından da su almamaları sağlanmaktadır. Ahşabın yapısını bozmaması için, yığınlar zaman zaman yıkılmakta, iç kısımdaki keresteler dışa alınarak yeni yığınlar yapılmaktadır.
Kereste stoklarının yağmura, kara, güneşe ve şiddetli hava akımlarına karşı saklanması için en uygun çözüm, stokların kuru, iyi yapılmış, kapalı fakat havalandırma tertibatı bulunan depolarda saklanmasıdır.

Depolarda istiflenen keresteler üst üste dizilmekte, hava akımına imkan verecek şekilde aralarına çıtalar yerleştirilmektedir. En altta kalan parçaların yere değmesini önlemek için, keresteler ray veya sağlam ayaklar üzerine oturtulmaktadırlar.
Kerestelerin istiflendiği depolar, rutubetsiz olmakta ve iyi bir hava sirkülasyonu sağlanmaktadır. Aksi takdirde, ahşapta rutubetlenmeler oluşmaktadır. Bozulan, çürüyen keresteleri ayırmak ve çeşitli zararlı bakterilerin yayılmasına meydan vermemek üzere, stoklar zaman zaman kontrolden geçirilmektedir. Doğal yöntemlerle kurutulmuş ve 1-4 yıl süre ile depolanmış kerestelerde % 20 - 25 oranında su bulunmaktadır.
Çeşidi, sınıfı, tipi, boy ve kalınlıkları aynı olan ve bir seferde muayeneye sunulan kereste istifleri bir parti sayılmaktadır.

İstifin kolayca görünebilecek bir yerine konan levha üzerine; istif numarası, istifteki odun sayısı, istifin hacmi, kalınlık ve uzunluk grubu, sınıfı silinmeyecek bir şekilde yazılmaktadır. Tüm bu işlemlerden geçen keresteler, yapı inşaatında kullanılmak üzere hazır duruma getirilmektedirler.

8 Mayıs 2015 Cuma

Keresteleri Suni olarak nasıl kuruturuz

Suni yöntemlerle kurutulmuş olan ahşap, açık havada kurutulmuş ahşaba göre daha az rutubet almakta ve daha az çalışmaktadır.
Ahşabın suni olarak kurutulmasında kullanılan yöntemler; sıcak hava akımı ile kurutma, elektrik akımı ile kurutma, radyasyon ile kurutma ve basınçlı buharla kurutma yöntemleridir.
a) Sıcak hava akımı ile kurutma:
Kerestelerin boyutları, cinsleri ve istenen rutubet miktarlarına göre, özel fırınlar içinde, belirlenen sürat ve sürede, gereken ısı ve rutubet derecesinde sıcak hava dolaştırılarak yapılan bir işlemdir. Bu yöntemle kurutulan keresteler, düzgün ve aralarında hava sirkülasyonu sağlanacak şekilde istiflenerek, kapalı fırınlarda sıcak hava verilerek kurutulmaktadırlar.
Kurutma fırınına konan ahşap malzemeler aynı cins ve kalınlıkta olmaktadır. Özel hava sistemli büyük fırınlarda sıcak hava üflenerek kurutulan ahşabın nem oranını %12’den fazla düşürülmesi sonucu, bazı durumlarda ahşap üzerinde çatlamalar oluşabilmektedir.

b) Elektrik Akımı ile kurutma:
Bu yöntemde ısıtma kerestelerin en iç tabakalarından başlamaktadır. Parçanın iç kısmında dalgalı ve yüksek frekanslı bir elektrik akımı meydana getirilmekte ve keresteler içten ısıtılmaktadırlar. Dış hava ısıtılmadığı için daha soğuk kalmakta, böylece buharlaşma kolaylaşarak nem daha çabuk yok olmaktadır.
Ancak, şiddetli ve homojen bir elektrik alanı oluşturmak oldukça zor olacağından, daha çok, küçük ahşap elemanlara uygulanan bir yöntem olmaktadır. İlk defa, 1936 yılında Rusya’da uygulama alanına sokulan bu yöntem doğal kurutmaya göre bin kat daha çabuk sonuç vermektedir.
c) Radyasyon ile kurutma:
Kurutmanın daha derinlere kadar nüfuz edebilmesi için geliştirilmiş bir yöntemdir. Uygulamada özel radyasyon lambaları kullanılmaktadır.
Bu yöntemle, iğne yapraklı ağaç türlerinde 5-7 mm., geniş yapraklı ağaç türlerinde ise 2-3 mm’ye kadar kuruma sağlanmaktadır. Ancak, genellikle ufak çapta ve ince tabakalar halinde bulunan keresteler için iyi sonuç vermektedir. İşlem kısa sürmekte ve 2 mm kalınlığındaki parçalar, birkaç saat içinde iyice kurutulmaktadırlar.
d) Basınçlı buharla kurutma:
Kurutma fırınlarına yerleştirilen kerestelere ısısı ve basıncı yavaş yavaş yükseltilen basınçlı buhar verilmekte ve böylece iç nem yüzeye çıkarak, istenen rutubet elde edilmektedir. Daha sonra buhar bacalarla dışarı atılmaktadır. Basınçlı buharla kurutma yönteminde, bütün bu işlemler bittikten sonra, çatlama olmaması için keresteler 5-6 ay normal koşullarda bekletilmektedirler.
Yukarıda sayılan bütün bu kurutma işlemlerinin çoğunda, kerestelerin bünyesinde çatlama olmaması ve kurutma işleminin hızlanması için, ahşap yüzeyine püskürtme veya daldırma yoluyla birtakım kimyasal bileşikler tatbik edilmektedir. Ahşap, şeker, glikoz, üre veya uygun tuzlarla hazırlanmış banyolar içine daldırılarak belirli bir süre bekletilmektedir. Bu madenlerin çözeltilerinin ahşabın yüzeyine sürülmesi veya püskürtülmesi ile de bu işlem gerçekleştirilebilmektedir. Bu maddeler ahşabın yüzeyine lcm. kadar nüfiız ederek, büzülmeye ve çatlamaya engel olmaktadırlar. Bu şekilde işlem gören ahşap malzeme, normal durumdaki süresinden daha çabuk ve daha iyi şartlar altında kurumaktadır